Hiç bir tehlikeyi göze alamayan hiç bir şey elde edemez... Doğru mudur yanlış mıdır tartışıp karara bağlamak benim harcım değil ama ben hayatta risk almaktan tırsıp cok fırsat kaçırdığım için (özellikle son birkaç senedir), risk alabilen insanlara her daim hayran olmusumdur... Bu kadar ciddi bi giriş üzerine sözü daha fazla dolandıramadan :) konuya gireyim artık.. Bu yazıda aslında Petr Cech hayranlığımdan bahsetmek istemiştim sadece :)) Petr Cech i tanımayanlar için Chelsea nin Çek kalecisi olarak cok basit tanıtabiliriz.. Onu özel kılan ise 2006da geçirdiği sakatlığın ardından küllerinden doğması... Stephen Hunt'ın diziyle vurması sonucu kafatası çatl
u olurken kimileri icin de ( ben bu gruba dahilim) Cech gibi bi kaleciyi yıllarca izleyebilme sansını bize verdigi icin bir lutuf olarak görülüyor :) Özellikle euro 2008 de rakibimiz oldugu donemde Cech'in baslıgını dalga konusu eden kişilere de burdan sesleniyorum; Yapmayın çarpılırsınız!! 
Konuyu ciddi olarak toparlamak gerekirse; insanın başına ne gelirse gelsin, hayat çaba gösterene her daim ikinci bir sans veriyor, başarıya ulaştırıyor.. Balık sözüm sana: Akıllı ol, Cech den feyz al, kendine yazık etme :)
Konuyu daha hafif toparlamak gerekirse; Allahım, böyle yakışıklı, başarılı, azimli bir kulunu sürümüze kattığın için; rugby başlığını akıl edip spor dunyasına katan insan, hakkaten çaok çok faydalı birşey akıl edip insanliğa faydali olduğun için sana çooook teşekkür ediyorum... Cech sözüm sana : Süper bi adamsın, seni çok takdir ediyorum. Yegane kusurun olan evli olmanı da kadı kızının kusuru olarak görüp afediyorum, rahat olabilirsin :))
Not: Eğer zahmet edip buraya kadar okuduysanız, belirtmek istiyorum ki bu blog bir futbol blogu değil.. Bu yazı tamamen gün içindeki 2 dakikalık bir konusmanın kafama takilmasi sonucu ortaya çıkmıştır:)