22 Aralık 2010 Çarşamba

kulagıma takılan...

Oğlumuz: Buna üniversite bile mani olamaz
Kızımız: Pişman olacaksın, sana aşık olduğum için ben de pişman olacağım. Niçin bunu yaşayalım?
Oğlumuz: Ben aşkım için lazım gelen fedakarlığı yaptım. Sen de bu aşkı müdafaa etmeyi öğreneceksin.
Kızımız: Ben senden fedakarlık yapmanı istemedim ki!

4 ay sonra yazmışım ilk kez bloguma... yazdıgımın bu olması ise nerden baksan tuhaf :S

6 Ağustos 2010 Cuma

Dikkatimizi 5 Dakikalıgına buraya Verebilir Miyiz.....

Görünce içim almıyor, okuyunca midem dayanmıyor...
hayvanlara yönelik cinsel istismar da insanlara yönelik olan kadar iğrenç...
Bu durumun cezasının da malesef cok cok az olması ayrı bir üzücü....

Gazeteci Tuna Arman ın bu konuda soyleyecek sözü, yapacak birşeyleri var... Ben uyuz cadinin blogundan haberdar oldum, twitterdan inceledim, buradaki Tuna Arman roportajından da ayrıntılarını öğrendim...

Birkaç dakikanızı ayırıp okumanızı ve duyurabildiginiz kadar cok insana ulasabilmenizi cok isterim.. Bloga yazılabilecek 2 satır bile olsa birilerine ulasır...

Duyarlılık gösteren herkese simdiden cok cok tesekkur ederim...

Uyuz cadının da altını cizdigi gibi bugun hayvana yapan yarın insan ve cocuklar uzerindede deneyebilir....

22 Temmuz 2010 Perşembe

Love.. Game... Justennis :))

Bugun özel bir gün... An itibariyle Federer in ikiz kızanlarının dogum gunu :)) Kendilerine iyi yaşlar diliyoruz....

Bugun dogan birisini daha tanıyorum ben... O da benim gibi abuk subuk pek cok spor dalını izler :)) O da organikten pek anlamaz daha dogrusu organik kimya onu pek anlayamaz..Süsü püsü sevmez ama pek güzeldir... Sessiz sakindir ama tersi pistir...Dogrudur, dürüsttür, pek de yardımseverdir.. Kısacası o bir JUSTENNISFAN ...

Paylaştığımız iyi kötü her şey için, zararsız dedikodularımız için, saatlerce sürebilen Tudors seanslarımız için, benimle alışverise cıkıp delirmeden donebildigin icin, ders calsıırken yaptıgın efsanevi makyaj denemeleri icin, zor kararlar oncesi sıkılmadan beni dinledigin icin, birisine kusku duymadan guvenebilmenin huzurunu bana yasattıgın icin, kısacası hayatımda oldugun icin cok tesekkur ederim sevgili arkadasım...
IYI KI DOGDUN!!! IYI KI VARSIN!!! DOGUM GUNUN KUTLU OLSUN!!!
LIVE HONORABLE AND PROSPER :))

3 Temmuz 2010 Cumartesi

Babam pek VIP dir :))


Okulda yapılacak olan kep töreni için, bendeniz Fishy, pek sevgili annecik ve babacıkla birlikte ve de pek sevgili Pucuk u da yanımıza alarak Ankara ya donmus bulunmaktayız.. Tatil dönemi esnasındaki hayırsızlıgımı da telafi edecegim en kısa zamanda zira yaz okulunda yazacak bolca vaktim olacak:)

Konumuza gelecek olursak, Fishy kep töreninin saat 18.00 da olacagını öğrenir ve babasına iletir..

Baba: İyi de yağmur yagıcak diyolar o saatte napıcaz

Fishy: Ama baba tören stadda oluyor gunduzolsa gunesten duramayız

Baba: İyi de kapalı tribun yok mu

Fishy mavi ekran verir.....

Ah benim canım babacıgım, olmaz mı kapalı tribun hic... Maraton tribunu bile var hatta ben sana VIP locası bile kiralarım :)))

(Babamın Sami Yen de ki favori yeri her zaman kapalı üsttür, sanırım benim okulun stadından bahsedince gözünde öyle bir yer canlandı)

18 Mayıs 2010 Salı

Her haliyle kabulümdür...

Lamborghini....

4 tekerleklisi ya da 2 topuklusu hatta ikisine de talibim...

Diş perisi, Noel baba, Lamba cini, ve bilimum istek merciileri lüffen lüffen duyun sesimi :)))



5 Mayıs 2010 Çarşamba

İlahi Adalet!!!



Bu blogda elimden geldigince futbol yazıları bulundurmamaya özen gösteriyorum. Ama bu yazı futbol içermez tamamiyle kişisel fikirlerimi ve bir nebze de husumet içerir... hadi siz de gelin,Fishy nin gözünden bir bakalım....

28 Mart 2010 Galatasaray Fenerbahçe maçı.... 90+3 oynanmakta yani karşılaşmanın resmi olarak son dakikası...

O dakikalarda Türkiye nin güzide kuluplerinden birinin, aynı zamanda Türk Milli Takımı nın kalecisi bakalım napıyormuş???? Aynen şu sağda gördüğünüz hareketi...

Şimdiiiii tarihler göstersin 5 Mayıs 2010 tarihini... Urfa da oynanan Fenerbahçe Trabzonspor Ziraat Türkiye Kupası Finali...

Adı geçmeyen ama sıfatını uzun uzadıya yazdığım şahıs o maçın 90+3 dakikasında napıyormuş bakalım????

En üstte gördüğünüz görsel o dakikanın ölümsüzleşmiş hali işte... Demek ki neymiiiiişşşş;
  • Mevzu bahis kaleci çok çelişkilerle dolu bir adammış.. Euro 2008 de Alman bir futbolcuya kafa atmak suretiyle turnuva dışı kalıp, bizi Avrupa Şampiyonu olmaktan ettiğinde, kendisi gerekçe olarak "Anama kufretti ama böhü böhü" demişti.. Lakin sağ tarafta yer alan fotoğraf o muhterem bayana artık oğlu tarafından eskisi kadar sevilmediğini hissettirmez mi.. Eminim her anne gibi çok kutsal bir bayan kendisi ama oğlunun kişiliğindeki kara delikler yüzünden milyonlarca taraftar dümdüz geçti.. Eeeeeyyyy boş adam, saçma varlık, o kıymetli anneciğine bunu neden ettin evladım!!!!
  • Sonraaaaa gelelim bugune, Trabzonsporun ilk golunu atan Umut!!!! Işığın bol olsun evladım.. O saçma kale önü insanına golden sonra kaba etini uzattın ya, sportmence olmadı belki ama iyi yaptın, pek de güzel yaptın :))) Demek ki neymiş, hiç ummadığın, adamdan bile saymadığın birisi sana gelir öyle bir cevap yapıştırırmış ki, ööööle kaleye 4. direk olur kalırmışsın....
  • Futbol dediğinde ne zaman ne olacağı belli olmazmıışş, edepli olucakmışsın...
  • Sadece futbolcu değil, önce adam olabilmek için, her zaman her yerde insan gibi davranmak gerekliymişşş....
  • Bu arada mevzu bahis kalecinin, daha dogrusu 4. kale direğinin forma giydiği takım kaybetmiş sayılmaz bence... Zira 28 senedir gormedigin şey zaten senin değildir :)))


Ben bugunku karsılasmayı izledim, Trabzonspor u destekledigimi söylememe gerek bile yok... Ama bu yukarda yazdıklarım başka bambaşka şeyler... Bunlar bir takıma, ya da topluluga dair fikirler değil, tamamen kişisel kin duyulan bir insanla son derece keyifle dalga gecmektir...


Son söz ise güzide 4. direğe tabi ki.... Bi halta yaradığın yok zaten, bari bi kolbastı oyna da Trabzonlular şenlensin....

22 Nisan 2010 Perşembe

Ölüm Sertaç tan ne istedin!!!!

1987 doğumlu...
Alkol sigara gibi zararlı alışkanlıkları kesinlikle olmayan...
Sporcu....
Kalp krizi mi, dalga mı geçiliyo bizimle....

Bu olmadı işte, bu hiç olmamalıydı...
Seninle geçirdiğimiz her an tekrar tekrar geçiyo şu an kafamdan...
Bu olmamalıydı...
Her konuşma derinlerde saklı duruyomus meger...
Çok kırmıştım zamanında belki seni ama çok kıymetliydin be Sertaç...
Oldu mu şimdi böyle...

Çok canım acıyor çok çoookkk

20 Nisan 2010 Salı

Yıllık..Yazı...Kep...Fotoğraf....


Son zamanlarda bölümümüzde bi telaş.. Yıllık yazıları, fotoğraflar, cübbeler, kepler havalarda uçuşuyor.. Hepimizde bir telaş bi heyecan... Hanım kızlarımız adeta birer manken, beyfendilerimiz senelerce okula giydikleri esofman altını atıp Dockers pantolon gömleğe geçmişler..Her an ayrı ayrı karelere dönüşecek ve yıllıkta ölümsüzleşecek çünkü..

İşin komik yanı geçen senelerde bu duruma gülen ben ve yakın arkadaşlarım bu sene farketmeden bu sendromun içine cumburlop atlayıverdik. Üstelik hiçbirimiz bu sene Haziran da mezun olamıyoruz..Hoş bu ilginç değil zira bizim okul ve bölümden 4 senelik mahsul pek çıkmaz :))

İş bu raddeye gelip üniversite hayatını ölüsüzleştirne çabasına dönüşünce, ister istemez kendini kaptırıveriyor insan..Karşınızda mezuniyet furyası konusunda Fishy nin nacizane tespitleri:

  • İnsan yıllık yazısı işine girince o son 4 5 seneyi tekrar yaşamaya başlıyor..Bu durumda en yakın arkadaşlara yazı yazma çabaları salya sümüğe dönüşebiliyor.
  • Yine aynı hafıza taraması esnasında küllenmiş bazı yaralar deşilebiliyor, yeniden uyuz olunabiliyor.
  • Bazı hocalardan tiksiniliyor, bazı dersler ise hiç unutulmuyor..
  • 4 senede topu topu 5 kere aynı sectionda ders aldıgınız, onun dısında sıradan muhabbetinizin oldugu bir insan kantinde ettiginiz "Naber" lafına karsılık sizden yazı yazmanızı bekleyebiliyor.. Selam verip borclu cıkıyorsunuz :) (Olayı tam hatırlayamadım ama böyleydi galiba)
  • Bazı gaflar istemeseniz de ölümsüzleşiyor.
  • Arkadaşlarımın neredeyse hepsi hangi takımı tuttuğumu vurgulamayı seviyor.
  • Düşündüğümden daha komik bir insanmışım ben :)
  • Ciddi bir tespitle noktalayalım: Yıllık baskısına yetişsin diye kantinde labda orda burda cekilen, kusursuz fönlü, bol makyajlı fotoğraflar insanı düşündürüyor. Bütün üniversite hayatını böyle mi geçirdi bunu yapan, ya da üniversite hayatının cilalı özeti 1 haftada mı oluşturulur??? Hiç mi gerçekten komik anların, güzel anıların olmadı be evladım....

Ben ve 2 yakın arkadaşım, genel furyanın aksi olarak ne kadar anı varsa eteğimizde döktük.. Güldük ağladık değerlendirdik eleye eleye bir avuca indirdik...Hepsi yegane hepsi tek...Ama oldu çok da güzel oldu...

Başlangıçta balıklama daldıgımız ama pek de samimi olmayan o hengameden cıkmamızı sağlayan pek sevgili Gözde ye de ayrıca teşekkur ediyorum, bu tuhaf yazıyı noktalıyorummm...

31 Mart 2010 Çarşamba

İnorganic chemistry bebeyim yo yo!!!

inorganik kimya dersi....
sınıf gergin, yorgun....
inorganik kimya alanında tanınmıs, gayet oturaklı diye tabir edilebilecek hocamız sınıfa soru sorar:
cubic structure da kac farlı noktadan temas olur?
sınıf koseleri sayar ve 8 diye mırıldanır
hoca gayet ritmik bir sekilde saga sola sallanarak, rap yapmaya baslar
not corner egde
not corner edge
not corner edge edge
sınıf kalakalır

devamında cevap gelememesi uzerine hoca four four four four biciminde performansına devam eder sınıfı salaklastırır. bırakır

hey allahım ne bicim bi okul ne bicim bi bolumdeyiz biz :-):-)

Fishy den not: Mevzu bahis hoca kimdir onun için sözlükcüler ne demişler buyrun buradan yakın :)

12 Mart 2010 Cuma

Merak ediyorum?!?!?!

Seçimden Biçimlendirmeyi kaldır
Merak ediyorum...
Bir insanın;
Sabah gülümseyerek uyanmasını,
İçinden gelip bir anda keyifle gibi dansetmesini,
Bağıra çağıra dilediği gibi şarkı söylemesini,
Sebepli sebepsiz gülümsemesini,
Kendini daha çok sevmesini,
Daha keyifli olmasını...
sağlayan şey kötü olabilir mi ?!?! Hadi bakalım, söyleyin bu Fishy ye....
P.S:tabiki keyif verici bir maddeden bahsetmiyorum :)

8 Mart 2010 Pazartesi

Fishy in da bottle!!!







Sıradan bir pazartesi öğleden sonrası... Tatlı su balığı ve yakın arkadaş E yoğun ve stresli bir gün geçirdikten sonra makul bir miktarda alkol tüketmek suretiyle rahatlamak isterler.
Fakat kader ağlarını örer, keyifle oturup demlenme planı, yarım saatlik jet tüketime dönüşmek durumunda kalır. Haliyle sinirler ve vucut planlanandan daha fazla bir gevşeme gösterir. Bir huzur , bir güzellik hissi yaşanır.
E o kafayla toplantıya gider, TSB de eve gitmeyi planlar ancak Gözde izin vermez gelir, TSB yi alır, kendi ofisine kahve içmeye götürür. İşte tam o esnada TSB,koridorun kenarında, yaklaşık 1 sene kadar önce balo hazırlıkları yapılan masanın bulunduğu noktayı gösterir ve hayli cilveli bir sesle buyurur:
İŞTE NİNA'YLA TANIŞTIĞIM YER!!!!
Nina alkol alınma durumunda bilinçaltımda beliren sima sensin... Bu durumun analizini de senden bekliyorum cicimm :))

1 Mart 2010 Pazartesi

Gönül ister ki....

Ben bununla mezun olayım mııı... Hadi ama lütfen olmaz mı, hiç mi olamaz, birazcık bile mi umut yok :((

Madem öyle o zaman hayal etmeye devam, ne de olsa hayallerimde ayakkabılar cantalar elbiseler gökten sapır sapır yagıyor :))

Mezuniyete (tercihen böyle beni mest edecek bir elbise ile) tez zamanda ulasmak dilegiyle, bekle Fishy bekle....

P.S: Madem elbiseyi vermiyorsunuz bari çorabı verin ama :))

24 Şubat 2010 Çarşamba

Atletico is not the real Madrid!!!!


Tu kaka blog yazarı Fishy ankara dan bildiriyor... An itibariyle İstanbul seruvenimizin başlamasına 2 saat kaldı.. Yarın aksamki
GALATASARAY- Atletico Madrid
maçı için düşüyoruz yollara... Bu sene gittigim diger macların aksine bu sefer ugursuzluklar ve sanssızlıklar pesimizi bırakmadı..Ama azmettik gidiyoruz ;)
Bu sefer kısa bir İstanbul gezisi söz konusu cuma aksamı Fishy döner kurkcu akvaryumuna...

Yarın aksam İstanbulda oynanacak diger macın taraflarına da burdan basarılar diliyoruz, spor dostluktur ne de olsa...

Benim acımdan, sporun esas birlestirici özelligi tabiki Pucukla gorusebilmememiz olacak.. Yasasınnn.... Ayrı renkleri benimsememis olsak da (ki sen yapabilcegin en kotu secimi yapmıssın), iyi ki varsın Pucukk!!!

Fishy cumartesi döner, o zamana kadar hepinizi cok öperr


P.S: Yarınki mac konusunda rahatım çünkü Atletico is not the real Madrid :))

12 Şubat 2010 Cuma

Bang!!

Güzel elbiselerin, dikkat çekici podyumların yaratıcılarından Alexander McQueen in vefat haberini okudum bu sabah...
Tasarımlarını çok sevdiğim, satın almamama rağmen inatla çıksın diye beklediğim 3 tasarımcıdan birisiydi kendisi..
Hayata kendi duruşunu gösteren, sevimli bir adam...
Huzur içinde yat!!!

28 Ocak 2010 Perşembe

Tatil Fishy si :))

Tatildeyim ve bir süredir gerçekten mutlu ve huzurluyum.. Ancak evimizdeki tadilat nedeniyle internet su sıralar bizim hanede bulunmamakta.. Arada sırada ofisten internet bulduğumda da pek ilgilenemedim blogla sadece bir iki mail cevapladım o kadar...

Amaaaa bu tatil insanı boş durmadı, bir sürü tuhaf insanla tanıştı. Ankara dan İzmir e otobüsle gelmeye karar verdi, üstüne bir de yolda kaldı :)) Kendini alışverişe vurdu, sonra tadilat esnasıyla parcalanan evde 3 koli kayıp kıyafetini buldu, mutlu oldu :))

Hamarat ve yaratıcı insanların bloglarından bir sürü DIY projesi seçti, bir kısmını başarıyla uyguladı, mutlu oldu.. Gerisi yolda :)

Pucuk un bitirme projesi de, kendisinin isyan bayrağını açmasıyla Fishy nin üstüne kaldı... Bu arada dipnot: Pucuk insaat muhendisi, Fishy ise kimyager olucak, tam bir dam üstü saksagan durumu, burdan yetkililere sesleniyorum inşaattan en azından bir yan dal belgesi isterim :)) Laf aramızda bir keson temel yaparım tadından yenmez...

Hayat ve tatil şimdilik koştur koştur hali içinde hızlıca akıyor, ben de 1 şubat dönem sonu notlarını bekliyorum.. Yegane hedefim repeat olmamak, eğer o da olursa iç ve dış temsilciliklerdeki kutlamalara herkesi bekliyorum :)))

Şimdilik koccaman öpücükler..

Fishy out!!!!

14 Ocak 2010 Perşembe

Is it possible???


Finallerden sag cıkmak, ve ortalamamın dusmemesini istiyorum... Yükseklerde gozum yok olan dusmesin yeter ki....

Cok mu sey istiyorum :((


Bloguma soyle bir uzaktan baktım da son aylarda cok sıkıcı birisi olmaya baslamısım sanırım... bana neler olmus bilmiyorum ama kendime ceki duzen vermeli diye cıkarımda bulundum.. hayırlısı bakalımm

11 Ocak 2010 Pazartesi

Ga Ga Oh la laaa!!!


Finallerin iyice hızını yogunlastıgı su esnada bu kadına ve hayatıma renk katan muzigine
BA-YI-LI-YO-RUMM!!!!



düzeltme icin sevgili Stil Direktorumuze tesekkur ederim :)